BÜROKRASİ ÇİLEMİZ



"Kırtasiyecilik" diye de adlandırılan devlet işlerinin kağıt kürek yığını arasında güç bela yürümesi vatandaşı maddi manevi madur eden önemli sorunlarından birisidir. Bigisayar ve internet teknolojisinin böylesine geliştiği bir çağda hâlen ilkel yöntem ve zihniyetlerle vatandaşı "bürokratik formalitelerle" boğuşturmak en hafif ifadesiyle eziyettir.
Her vatandaşın doğduğu günden itibaren devletle bürokratik ilişkisi başlar, ölene kadar da bu ilişki sürer. Devletle doğrudan ilgili olmasa bile yapılmak istenen her resmi işlem yine devletin kendi veya
bağlantılı kurumları arasında koşuşturmaca içerisinde vatandaşı yıpratır. Noter'lerimizin bazılarının vergi rekortmenleri listesinde yer alması bu açıdan tesadüf değildir. Kamu kurumları genelde "hukuki sorumluluğun çoğunu" bir diğer kurumun üzerine atma mantığıyla hareket ettiği için, vatandaşın işi kolay kolay yürümez. Bir aracı kurum olarak Noter'ler hukuki sorumluluğu "para karşılığı" üstlenerek ciddi bir gelir elde ederler. Ancak çoğu zaman noterden tasdikli evrak bile devletle olan bürokratik işinizi kolayca halletmeniz için yeterli olmaz. "Bu gün git, yarın gel", "Şu evrak eksik, bu belge yanlış, bunları tamamla yeniden getir" cümleleri artık nerdeyse herkesin bildiği can sıkıcı tekerlemelerdir ve insanlar devlet kapılarında bu şekilde adeta sürünür durur.
Öncelikle bütün kamu kurumlarında "devlet, vatandaşa hizmet için vardır" anlayışı yerleşmelidir. Çünkü gerçek budur, devlet toplumun ihtiyaçlarından doğmuştur ve bu ihtiyaçları karşılamakla mükelleftir. Aslolan insandır, aslolan toplumdur. Devlet toplum için var olmalıdır. Bu bilinç yerleştikten sonra gereksiz formaliteler ortadan kalkacak ve bürokrasi alanında kağıt küreğin hükümranlığına son vermek de kolay olacaktır. Günümüz teknolojisinde bir kimse ile ilgili bütün bilgiler tek havuzda toplanabilir. Artık çağımız internet çağıdır, bilgisayar çağıdır. Devlet resmi işlemler için tek bir ortak havuz sistemi oluştursa ve bütün bilgiler bu havuzda toplanarak ilgili kısımlara dağıtılsa bürokratik manada "kırtasiyecilik" büyük oranda azalacak, işler daha hızlı yürüyecektir.
Devlet vatandaşının çilesine son verip, onu bağrına basarsa; vatandaş da devletini bağrına basar.

ÖMÜR ÇAKMAK

Yorumlar