Türküler YAKILIR - Şarkılar YAZILIR


Türküler YAKILIR - Şarkılar YAZILIR
Türkü dinleyen Türk’ü anlar. Türk’ü anlamak için Türkü dinlemek gerekir!
Bu toprağın türküleri gönlümüze ferman, yüreğimize derman olmuş. Onlar bize, biz onlara sevdalanmışız. Geçit vermez dağları onlarla aşmış, ulaşamadığımız yerlere onlarla haber salmışız. Türkülerimiz arı misali her çiçekten bal almış, çiçikten çiçeğe konmuş, sevda bahçemizin gülleri olarak geçmişten günümüze varlığını korumuş. Onun için türküler yakılmış torak üstüne, sevda üstüne. Her konu onlarla dile gelmiş. Keremin Aslı’sı Karacaoğlan’ın yavuklusu onların sayesinde dal budak salmış O kadar geniş bir alana yayılmış ki: Aşığın sevdası, Yörük kızının gaydası, Erciyesin yaylası, bülbülün kanadının sarısı bile onlarla dile gelmiş.

Türkülerimiz neleri bünyesinde barındırmamış ki: Karadeniz’in hamsisi, Sis Dağı’nın dumanı Kızılırmak, Aras ve Fırat nehri türkülerle ününe ün katmış. Dertlilerin yoldaşı, Âşıkların sırdaşı olmuş. Çobanın kavalı, obanın yaylaya göçü, tülü mayanın inleyişi, Gelin Ayşe’nin suya gidişi onlarla dile gelmiş, Toroslar’daki pınar, kayada kekliğin sekişi, bir sekiye çıkıp delicesine öten turaç türkülerimiz nağmeleriyle bize ulaşmış. Âşık bölül bölük giden turnalarla sevdiğine haber salmış. Kırım, Kerkük, Estergon, Eğri Kalesi, Yemen, Bağdat türkülerle ününe ün katmış O nun için türkülerimiz bizi anlatan derinliklerinde kendimizi bulduğumuz ömür bohçası, milletimizin de gönül bahçesinin gülleri olmuş. Gül su ister. Bakım ister. Bakmazsanız menekşe gibi boynu bükülür. Solar, yok olur gider. O halde onlara sahip çıkmak, iyi bakmak gerekir. Atalarımız Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur demiş. Boşuna değil!
Türkülerimizdeki hoşgörü, aşk ve sevgi nakış nakış işlenmiş. Ahrazın (sağır ve dilsiz insan) dile gelmesi, bülbülün güle gelmesi, arının bala gelmesi onların sayesinde gerçekleşmiş. Emrah, Yunus, Pir Sultan Abdal, Seyrani, Sümmani, Karacaoğlan, Köroğlu türkülerle diyeceklerini demişler. Karacaoğlan Türkülerle güzellerin, Dadaloğlu da padişahın fermanını yazmış. Her konu türkü bahçesinde yeşermiş, Olgunlaşmış bize ulaşmış.
Karadenizli hiç çekinmeden: Efkârlı günlerinde ramazanın gelmesini, kapının eşiğini, çocuğun beşiğini, kayıkçının küreğini türkülerle anlatmış. Yemen ellerine giden Mihrali Beyin kum tipisine fırtınasına yakalanmasını dahi türkülerimizle dile ve tele dökmüşüz.
Türkülerimiz bulut olmuş göğe ağmış, yağmur olmuş yere yağmış. Nisan yağmurları gibi dövmüş toprağı. Bereket saçmış Anadolu’ya. Anadolu insanı türkülerle yunmuş arınmış. Yunup arındıktan sonra da ya yağmur yemiş toprak gibi burcu burcu kokmuş. Toprak kokusu almış götürmüş bizi. Sarayına sultan yapmış. Bunu yaparken de toprak kokusunu hiç unutmamış. İşte o türküler Anadolu insanının yüreğine bağdaş kurmuş oturmuş. Gönül defterine kocaman bir pencere açmış. Bizde o pencereden Gönül karavanasına kaşık sallamış, püssem püssem(ince ince yavaş yavaş, kar ve yağmurun karışık yağması) çoban aldatan yağmurları gibi türkü yağmurlarının altında ıslanmışız. Gâvur Dağlarında eli kulağa atarak bir türkü tutturmuşuz. Yanık mı yanık, içlimi içli: Şu cerenin sulakları sulalı / Gayasında lale sümbül dayalı
Onlarla Karacaoğlan misali köy köy oba oba dolaşmışız. Karacaoğlan’ın Kara sevdasını birlikte yaşamışız. Sonbaharın güneşi gibi biten umutların batışını, doğmayacak sabahın hayalini birlikte kurmuş türküler söylemişiz gelecek üstüne. Onunla Çukurova’nın kavurucu sıcağında sevdiklerimize güneş değmesin diye dulda(siper) olmuşuz. Ben yandım el yanmasın diyerek, Kemiğim tarak et zülfün teline/ Hatıra geldikçe tara sevdiğim diyerek ne denli candan ve yürekten olduğunu ifade etmiş toprak kokan türküler. Onlar sayesinde dilsizler dillenmiş, pınarlar çağlamış, kemiği sevdiğine tarak olmuş Bu kadar yüce duygularla bize ulaşan türküler bize ulaşmış.(Kaynak Halil Atılgan)Türkülerimizi anlamak için iyi dinlemek, Türk’ü anlamak için Türkü dinlemek gerekir! Haftanın Sözü: Hayat çatlak bardaktaki suya benzer. Sen içsen de bitecek, içmesen de! Sen hayatı güzel yaşasan da bitecek, yamasan da! Sen hayatı imkânların ölçüsünde sindire sindire yaşamaya bak!


Yorumlar