Bozkırlılar Derneğinin tertip ettiği “Bozkır Mavi Boğazı Günübirlik Yürüyüş Gezisi”nin haberini almak bile daha geziye katılmadan beni heyecanlandırmaya yetmişti. Bir doğa dostu olarak bozkır ve yöresine düzenlenecek her gezi benim için kaçırılmaz bir fırsattı. Gezinin adı “Bozkır Mavi Boğazı Günübirlik Yürüyüş Gezisi” kapsamı ise YALIHÜYÜK’ te sabah kahvaltısı ve ardından Balıklava Köyünden Mavi Boğaz yönüne giden Çarşamba Çayı boyunca takribi 16-18 km yürüyerek Mavi Boğazına ulaşmak ve orada karnımızı doyurmaktı
Saatlerin 1 saat ileriye alınmasının azizliğine uğrayarak
ufak bir rötarla da olsa 31 Mart 2013 Pazar günü gezimizin startını Rektörlük
binası önünden verdik. Aman Allah’ım tanımadığım birçok insan ve
hepsi
Bozkırlı. Yüzümde hafif bir tebessüm ile “Eyvah! Bozkırlıların Arasında Kaldım”
dedim kendi kendime. J Yanımda
oturan beyefendinin merhaba demesiyle değişti her şey. Önce bir tanışma
sohbeti, ardından bir önde oturanlar, ardından iki yanımızda oturanlar ve
derken otobüsün içinde ufak çaplı bir kaynaşma ve samimiyet ortamı oluşuverdi.
Sohbet muhabbet devam ede dursun bir yandan da gezi
güzergâhının merakı içindeydim. İmdadıma dernek başkanı Burhan Hocam yetişti.
Rektörlük önünden başladığımız gezimize AKÖREN-AKKİSE-YALIHÜYÜK güzergâhlarını
takip ederek devam edeceğimizi söyledi.
Yolda öyle güzel sohbetler oldu ki araçta bulanan emekli
öğretmen Kemal Amcanın yol üstünde bulunan göletler, yerleşim yerleri, yaylalar
ve bu yaylalara ayrılan yollar hakkında bilgi vermesi ayrı bir keyifti. Sizde
benim gibi o coğrafyanın yabancısı iseniz bu bilgilerin ne denli kıymetli
olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur. Sağ olun Kemal ERDİNÇ Hocam. Dilinize
bilginize sağlık. Ellerinizden öpüyorum.
Kemal Hocamın yaymış olduğu ışık ve yolculuğun vermiş
olduğu keyif ile nükseden hafiften bir açlık hissi içinde Yalıhüyüğe vardık.
Orada bizi Yalıhüyük Belediye Başkanımız sayın Celal ÖZMEN, İl Genel Meclisi
üyesi sayın Niyazi ATALAY, Mahalli ses sanatçımız Muzaffer SARIKAYA, Eski
Belediye Başkanımız sayın Süleyman ATALAY karşıladılar. Öyle bir hazırlık
yapılmıştı ki resmen mest oldum. Masada sadece kuş sütü eksikti gibi bir
şeylerden bahsedeceğimi düşünüyorsanız yanılırsınız. Zeytin, Peynir ve Tahin
Pekmezden oluşan bir kahvaltı. J
Beni mest eden şey ise alınan tertip düzen, samimi ve içten
karşılamaydı. Sanki yıllardır görmediği akrabalarını misafir ediyorlardı. İzzet
ikram son derece memnun ediciydi. Peki, Yalıhüyük Halkına ne demeli!
Onlarda aynı sevgi samimiyet ve muhabbetle ağırladılar bizi. Hele kahvaltı sonrası
kahvehanenin etrafında yer alan masalarda yanlarına misafir sohbetlerine ortak
ettiler. Bu sıcak karşılama ve samimi ilgiden dolayı tüm Yalıhüyük Halkına
içten ve samimi olarak bir kez daha teşekkür ederim.
Yalıhüyük’te kahvaltımızı yaptıktan sonra Yalıhüyük
merkezde çok sayıda leyleğin gelip yuvalarına yerleştiğini gördüm. Yine bir
eyvah daha çektim. “EYVAH! BUGÜN LEYLEĞİ HAVADA GÖRDÜK. ALLAH SONUMUZU HAYIR
ETSİN J ”. Her ne kadar mezarı
çavuş kasabasında olsa da Üçpınarlı evliyalardan Şeyh Memiş Efendinin halifesinin
cami avlusunda bulunan mezarını ziyaret ederek dua gönderdik. Daha sonra
yürüyüş parkurunun başlangıcı olan Balıklava köyüne hareket ettik.
Balıklava köyüne geldiğimizde yürüyüş yapacak gurup olarak
yirmi kişi otobüsten indik. Yürüyüşe başlamadan önce ferdi hazırlıklarımızı bir
kez daha gözden geçirerek (sırt çantası, su, yiyecek v.b) yürüyüşe katılmayacak
gurubu MAVİ Boğazında bizi karşılamaları için uğurladık.
Yürüyüş parkurumuz yaklaşık 16-18 kilometre kadardı.
Yürüyüşe katılanların çoğu aileleri ile birlikte olmak üzere en küçüğümüz,
benim bu geziye katılmama vesile olan değerli mesai arkadaşım, ağabeyim Esat
Numan KUZ Beyefendinin küçük kızı dokuz yaşındaki Betül KUZ ve en büyüğümüz ise
74 yaşındaki Kemal ERDİNÇ hocamdı. Tabiri caiz ise yediden yetmişe renkli
simalardan oluşan bir ekip olmuştuk.
Yol boyunca yürüyüş ekibi olarak birbirimizle tanıştık, sohbet ettik, hatta
bazılarımız eski komşu, eski arkadaş olduklarını orada öğrendiler. Burhan hocam
hoş sohbetleri ile bizleri yol boyunca neşelendirdi. Tabi Kızılderili Türk
olduğunu iddia eden ve giyim tarzı ile bunu gösteren gazimiz Süleyman EGE,
Üçpınar Eski Belediye Başkanı Ziya KUZ Bey ve Necati Yılmaz Beyi de unutmamak
gerekir. Ayrıca Avukat Nezihi TOPÇUOĞLU Beye de buradan selâm olsun.
Güzergah o kadar etkileyici ve güzeldi ki yol boyunca sarp kayaların
ulaşılamayan yerlerine şahin ve kartalların yaptıkları yuvalar, o kayalar
arasında çıkan kişnişler, yol kenarında bulunan karamıklar, tertemiz bir hava
ve hoş bir rüzgar insanı bu dünyadan öyle bir soyutluyordu ki anlatmaya
kelimeler yetmez.
Havanın kapalı olması yürüyüşümüzü daha kolay bir hale
getirdi. Balık tutanlar ve piknik yapmak için gelenlerle sohbet ettik. Hatta
Çarşamba Kanalı üzerinde rafting sporunun yapılabileceği değerlendirmeleri bile
yaptık. Biz bu düşünceler ve keyif hali içinde kendimizden geçmişken yürüyüşe
katılmayan ekibimiz bizi Suçatı mevkiinde karşıladı.
Buluşma yerimiz olan Mavi Boğazda Mavi Tünel çalışmalarından
dolayı toz olduğu için piknik Suçatı mevkiinde yapılacaktı. Bu durum benim için
sevindirici bir gelişmeydi. Onları görünce birden acıktığımı hissetim. J Ancak acı haber tez duyuldu. Yemek henüz
hazır değildi. İşte o esnada imdadımıza az ilerde piknik yapan Karacaardıçlı
Köylülerimiz yetişti. Bizi çaya davet ettiler çay içtik sohbetler ettik.
Karaardıçlı misafirperver köylülerimiz bazı arkadaşlarımıza topladıkları
kişnişten ikram etti. Ardından büyülü bir ses! “yemek hazır” diye seslendi.
Serap GÖRÜK Hanımefendi, Nazire YILMAZ Hanımefendi ve
Mustafa DEMİRCİ Bey tarafından hazırlanan mangalda köfteler topluca büyük bir
iştahla yenildi. Birazda dinlendikten sonra dönüş hazırlıkları başladı. Ekip
eşyalarını topladı araca binerek Avdan, Akören, Hatunsaray güzergahını takip
ederek Konya’ya geldik. Akşam saat 21.00 civarında rektörlüğün önünde
seyahatimiz son buldu. Ekipte bulunanlar birbirleri ile vedalaşarak tekrar
böyle organizasyonlara katılmayı ve iyi temennilerini Burhan Hocama bildirerek
ayrıldı.
Gerçekten benim için unutulmaz bir seyahat olmuştu. Bozkırlı olmadığım için
daha önce hiç görmediğim ama gönülden sevdiğim Bozkır’ı ve çevresini görmek
tanımak, oralı olan insanlarla oralarda gezmek, sohbet etmek ayrı bir
mutluluktu benim için. Organizasyona emeği geçen başta Burhan Hocam ve Serap
Hanım olmak üzere katılan herkese şahsım adına teşekkür ederim.
Yasin
ARIKAN
Bozkır
Sevdalısı
Yorumlar
Yorum Gönder