HER ŞEY PARA MI?



Her insanın ortak derdi para! Yeterli paraya sahip olmak hayatı kolaylaştırır. Para kimseye muhtaç olmadan ayakta durmamızı sağlar. Tabii-ki, hesaplı yerinde zamanında, ihtiyaçlarımızın aciliyetine göre kontrollü bir şekilde kullanılırsa har vurup harman savrulmazsa.
                Ülkeler bazında yapılan bir anket çalışmasında, Zengin ülkelerin vatandaşları daha karamsar, gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları ise daha mutlu. En iyimser tüketiciler % 70 le Nijerya’da En karamsar olan sonuçlar ise % 80 le İngiltere, Japonya ve Fransa’dan çıkmış.
                Unutmayalım, Para ile belki her şeyi satın alabiliriz ama mutluluğu asla!Para maddiyattır, mutluluk maneviyattır.Para mutluluk getirir mi? Şüphesiz ki, para doğrudan mutluluk getirmez. Ancak, para geçim standardını yükseltmeye yarayan kolay bir araçtır.
                Mutluluk ayrı bir kavramdır. Para iki tarafı keskin kılıçtır. Nasıl kullanırsanız öyle sonuç alırsınız. Meşru yerde harcarsanız size itibar kazandırır, gayri meşru yerde harcarsanız lekelenirsiniz. En kıymetli para
ise alın teriyle kazanılan, Emeğin karşılığı olarak alınandır. En kıymetsiz para şans oyunlarından ve piyangodan çıkandır. Haydan gelir huya gider. Uğraş vermeden elde edildiği için kıymeti bilinmez su gibi harcanır.
                Her yüzü gülen adam mutlu-mudur?Hayır değildir.Mutluluk hayattan nasıl zevk alınacağını bilmektir. Düşündüklerini uygulayabilmek için, kazandığı ile yetinmek, israf etmemek, paylaşmaktır. Eğer para mutluluk getirseydi dünyanın en mutlu insanı Karun olurdu.
                Zira!Karun, sahip olduğu zenginliği dillere destan olmuş birisidir.Karun; Hz. Musaaleyhis selam dan kimya ilmi dersi almış, bu bilgisiyle nehirlerden ve topraktan altın çıkarmaya başlamış kısa zamanda çok büyük bir hazineye sahip olmuş. Hatta hazinelerin anahtarlarını kırk deve zor taşırmış. Âmâ bu zenginliği Karun’u şımartmış inkâr ve isyan noktasına getirmiş. Allah Hz Musa’nın duası üzerine Karun’u sahip olduğu mal ve hazineler ile helak etmiştir.
                Günümüzde de Karun’un durumuna düşen bazı paragöz zenginlerimiz var. Onlar bu dünyaya kazık çakacağını sanırlar. Ancak İnsanın manevi ihtiyaçları düşünülmeden sadece dünyalık olarak biriktirilen mal ve para insanı sefalete sürükler. Paraya hükmedilmezse para kişiyi hükmeder.
                Mevlana Celalettin-i Rumi hazretleri, Dünya malı bir deniz, insan da üzerinde yüzen bir sandaldır. Bu denizin üzerinde olduğunuz müddetçe size hizmet eder. Âmâ içinize alıp sevgisini kalbinize koymak isterseniz, denize gark olur ve boğulursunuz. Buyuruyor.
                Mutluluk bir tatmin olma huzur bulma duygusudur. Böyle baktığımız zaman, dağ başında sürüsünü otlatan fakir bir çoban kuru ekmeği bir baş soğanı katık ederek karnını doyurur mutlu olur. En müthiş lüks mekanlarda sofralarda karnını doyuran iş adamlarına mutlu musunuz? Diye sorarsanız hemen ağlamaya başlarlar. Zengin adam gece yatınca hesap yatmaktan sabaha kadar kıvranır durur uyuyamaz. Âmâ mutluadam hemen saniyeler içinde mışıl mışıl güzel bir uykuya dalar.
                Mutlu adam kim midir? Mutlu adam zengindir. Hayattan nasıl zevk alacağını bilir. Kazandığı ile yetinir. Çok yemez, israf etmez, tasarrufludur, kanaat eder. Hep kendinden daha kötü durumda olanlara bakar. Şefkat sahibidir, yardım severdir. Kimseye yük olmaz, muhtaçların yanında olur. Adam gibi yaşar adam gibi ayakta ölür.
                Yunus Emre ne de güzel söylemiş; Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi! Malda yalan mülk de yalan var birazda sen oyalan!

Yorumlar