Dershane: Derslik sınıf anlamında kullanılır. Arapça ders ve Farsça
hane kelimelerinden oluşur. Günümüzde ise büyük bir sektörün adı, Öğrencilere
okul dışında para ile ders veren özel kuruluşlar. Bir zamanlar Mektupla Öğretim
vardı. Sonra Hızlandırılmış Eğitim diyerek iki ayda Öğretmen yetiştirilmişti.
Şimdi Açık öğretim ve dershaneler, kurslar var. Her şey ama her şey Parayla!
Parayı veren düdüğü çalacak. Devlet baş edemediği içinden çıkamadığı, yetersiz
kalıp kontrol edemediği Eğitim ve Öğretim
sistemini özel sektöre havale ederek, kendi okuttuğu örgencileri, kendi yaptığı
sınavlara dersparahanelerde hazırlıyor.
Ne
eğitebildiğimiz nede öğretebildiğimiz çocuklarımız eğitim sisteminin bozukluğu
nedeniyle dershanelerin yolunu tutuyorlar. Dershanelerin ise eğitimde
eşitsizlik sağladığı da bir gerçek. Bugün ülkemizde 100 liseden 70 düz lise
kalan 30 meslek lisesi, ülkemizde 15 milyon öğrenci,210 üniversite var. Her
sene 1 milyon 750 bin öğrenci üniversiteye girebilmek için, 370 bin öğretmen
adayı öğretmen olabilmek için aynı zamanda binlerce işsizde işe girebilmek için
para ödeyip sınava giriyorlar. Bunların hepsinin yolu mutlaka dershanelere
düşüyor.
Son 3 yılda
sayıları 4 bini geçen ve mantar gibi ilçelere kadar yayılan dershaneler
şehirlerin en seçkin semtlerinde en gösterişli binalarda hizmet vermek için yarışıyorlar.
Devlet bu kuruluşları doğru dürüst denetleyemiyor. Batan bir dershane başka bir
isimle başka bir şirket oluşumu ile yeniden faaliyete geçiyor. Buralarda hizmet
veren öğretmenlerin çoğu yeni mezun veya emekli öğretmenlerden oluşuyor. Çoğunda
sigorta primleri yatırılmıyor. Yeni mezunların stajyerlik işlemlerinin
yürütülmediği buna rağmen bile asgari ücrete kafa yoruyorlar. Kaçak öğretmen
çalıştıran dershanelerin ise hattı hesabı yok.
Devlet okullarda
öğretmeni sıkboğaz eden MEB dershanede ne kıyafet ne yeterlilik, ne başarı
denetimi yapıyor. İsteyen kotla isteyen sakallı olarak ders veriyor. Rehber
öğretmen mecburiyeti ise bir kılıfına uydurulmuş hale gelmiş durumda. Son
zamanlarda sınav sistemlerindeki ani değişiklikler, çeşitli kesimlerin maddi
desteği ile görkemli bina ve sınıflarda sundukları materyal hediyeler ile
velilerin gözünü boyayan dershanelerin yanında işini ciddi olarak götürmeye
çalışan az sayıdaki dershanelerde var. Ayakta kalabilmek adına acımasız rekabet
koşullarında piyasayı allak bullak ederek işi sulandıranlarda mevcut. Son
zamanlarda bu tip dershanelerin çoğu kapanmak için bakanlığa başvurmuş
durumdalar.
Yüksek kiralar,
acımasız rekabet. ÖSS ve OKS deki krizler, liselerin 4 yıla çıkarılması sıkça
yapılan müfredat değişiklikleri de eklenince gelecek yıllarda memleket dershane
mağduru öğrenci ve velilerle tanışabilir! Fiyat kırımları pahalı cezbedici
hediyeler küçükleri silip süpürürken, arkası cemaat ve holdinge dayalı şirketlerin,
isim haklarından bile para kazandığı ilave şube zincirleri bir tarafta,
karalama kampanyaları ve birde taksit imkânları bir yanda ayakta kalabilene
helal olsun denecek bir ortam.
625 sayılı yasa,
ilgili yönetmelik ve yönergeler, adeta dershaneleri boğuyor. Devlet
denetleyemediği kuruluşlara olmadık zorunluluklar getiriyor. İlan vermek bile
izne bağlı iken. Ayrıca dershane öğretmenleri sendikalaşamıyor. Önümüzdeki
zaman diliminde Öğrenci sayıları azaldıkça dershaneler kapıya kilit vuracak ama
taksit seçenekleri sorun olacak, mağdur olan önceden senet imzalamış olan
öğrenci velileri olacak. Haydi hayırlısı.
Yorumlar
Yorum Gönder