Bozkır esnafının dar
günleri geldi çattı. Daha yaprak kımıldamaz okullar kapanıncaya kadar,
gurbetçilerimiz gelene kadar.
Her yıl bu zamanlar
esnafımız için sıkıntılı zamanlar olmuştur. Her geçen yıl katlanarak artmıştır bu sıkıntılar.
Bozkırın azalan nüfusu bu süreci uzattıkça uzatıyor. Bizler yani gençler,
bu kötü gidişatı en çok düşünen, çünkü düşünmekten başka çaresi, çıkar yolu
kalmamış bizler bekledik ki büyüklerimiz bu gidişata dur demek için bir şeyler
yapsın.
Daha önce kendi
çevrelerinden oluşan birkaç heyet??
Konya, Ankara, İstanbul da çeşitli ziyaretlerde bulundular, taleplerini dile
getirdiler, geldiler… Netice ortada…
Ne parti temsilcilerimiz
ne bürokratlarımız ne de esnaflarımızdan ciddi bir hareketlenme göremedik. Ya
yaşlanmışlar ya da Bozkır’ı artık sevmiyorlar…
İktidar partisinin yöneticileri ve temsilcileri toz kondurmuyorlar
partilerine.. Muhalefet ise vurulmayacak yerden vurma peşinde… Kaymakam yok…
Belediye başkanının işi başından aşkın…Bozkır
ortada.
Arada bir gazı alınan
sırtı okşanan Bozkır boşalıyor. Mavi tünelde çalışan işçi sayısında ki azalma
Bozkırı nasıl etkiledi bilen bilir.
Bizlere büyüklerimiz söz
verilmeden konuşmamayı öğütledi, öğretti Öyle terbiye edildik. Lakin bu
suskunluk, bu miskinlik tuzu kuru büyüklerin bana bir şey olur, işlerim
bozulur, oy kaybederim korkusu ile ağzından zorla mırıldanarak çıkacak üç
kelimeyle bozulacağa benzemez.. Daha gür daha net seslere ihtiyaç olmuştur.
Bozkırda beklentilerin bağlandığı insanların tuzu kuru.. Zamanında kazanmış kazanacağını BOZKIRDAN Ve
bir tek yatırım dahi yapmamıştır Bozkıra… Varsa bir ev kadar yatırımı var. Yani
karnı tok, sırtı pek… Çöken Bozkır
ekonomisinin altında bizler gibi gençler kalacaktır. Bu nedenle Bozkıra
katkısı olabileceğini düşündüğümüz projeler üzerinde birleşip, elimize proje
alıp Ankara’da, ,İstanbul’da, Konya’da çalınabilecek bütün kapıları çalıp BOZKIRIN EVLATLARINI Bozkıra hizmete
çağırmalıyız…
Bunun için öncelikle Bozkırda haftada bir olmak üzere 3 hafta toplantı
düzenlenmeli. İlk hafta katılımcılardan yazılı fikirlerini toplama ve program
belirleme. İkinci hafta fikirleri değerlendirme ve eleme. Son hafta ise
projelendirme yapıp yola çıkılmalı… Kırılacak kolumuzu yenimizin içinde kırıp
merhem diye mertliğimizi sarmalıyız.
Çaldığımız kapılara
açılır bizi dinler projelerimiz ve taleplerimiz değerlendirilirse de gençlik
üzerine düşeni yapmış olacaktır kabul etmeseler de… Belki büyüklerimiz utanırda
senciliği benciliği bırakırlarda önümüze düşerler, öncülük ederler.
Bu yazıyı kaç kişi okur
kaç kişi değerlendirir o vicdanlara kalmış. Lakin okuyup değerlendiren
olursa
Benim önerim 28 Nisan
2012 akşamı, Bozkır Tarih VE Tabiatı Araştırma, Koruma Yaşatma, Kültür Ve
Eğitim Derneği (BOZDER) merkez şubesi, (öğretmen evinin birinci katı) uygundur…
Neticede hiçbir şeyi başaramazsak
Bozkır’ın da BİR
olabileceğini görmüş ve göstermiş oluruz. Bir defa BİR olmayı başarabilirsek
başaramayacağımız tutup da koparamayacağımız hiçbir şey yoktur…
Hüseyin DUMRU
BOZDER Bsk Yrd.
Yorumlar
Yorum Gönder