Türkiye, İkinci Dünya savaşı sona
erince özellikle-de 1947 den sonra ABD nin yörüngesine girdi. Bir yandan
siyasal alanda, ABD’nin dümen suyunda seyir ederken, bir yandan da toplumsal ve
ekonomik alanlarda bu emperyalist ülkenin buyurduğu yeni yapılanmayı uygulamaya
koydu.
Bu çerçevede yabancı
uzmanlar hükümetin ne yapması gerektiğini belirten raporlar düzenlediler ve
ayrıca Türkiye’ye gelerek işleri yönetmeye ve yönlendirmeye başladılar. Bu
uygulama toplumsal-siyasal ve ekonomik yaşamımızın tüm alanlarını kapsadı.
Günümüzdeki göbekten bağlanma ve olumsuzlukların temeli atılmış oldu.
Bu olumsuzluklardan birisini burada
irdelemek istiyorum. ABD’li uzmanların isteklerinin başında Demiryolu yapımına
son verilmesi, bunun yerine karayoluna öncelik verilmesi geliyordu. Bunun da
nedeni çok açıktı Çünkü bu karayolu üzerinde gidip gelecek olan motorlu taşıtların,
yedek parçaları lastikleri ABD’den satın alınacaktı. Ayrıca yol yapımında
kullanılacak iş makinalarını da Amerika sağlayacaktı. Dahası araçların
tüketeceği petrol da yine bu ülkeden alınacağı için Türkiye ulaşımda dışa
bağımlı kılınacak, dahası mahkûm edilecekti.
Nitekim
sonraki yıllarda dışarıdan petrol gelmediği zamanlarda benzin, motorin, gazyağı
bidonları kuyruğunda halkımızın neler çektiğini yaşayarak görecekti. Oysa Türkiye O tarihlerde lokomotifin,
vagonlarını, raylarını kendisi üretmekteydi!
İşte
bu amaçla ABD’li uzmanlar Türkiye ye akın etmeye başlarlar. Bu uzmanlar Türkiye
için bir karayolu planı hazırlarlar, bu planı uygulamak için de çok istekli
olduklarını gösterirler, çok önemserler hatta ABD Yollar İdaresi Başkan Yardımcısı
Hilts Ülkemize gelir. O zaman ki Milli şefimiz İsmet İnönü’de Çankaya da
ağırlar 19 Mayıs 1947 Ulus gazetesi bu durumu ballandıra ballandıra anlatır.
Bu
yaklaşımların sonucunda Demiryolları yapımından vazgeçilmiş olunuyordu, Demir
yollarımız kendi hallerine bırakılır, bakımsızlık almış başını yürümüştür. Böylece
Türkiye bu alanda da ABD ‘nin bir açık pazarı durumuna gelmiştir. Bunlara ek
olarak toplu taşımacılık bir yana bırakılmış ulaşım maliyetleri artmış, bu da
tüketim mallarına yansımıştır. En önemlisi
Bu günkü, Trafik canavarı yaratılmıştır.
Bu dönemde yaşanan bir öyküyü sizlerle
paylaşmak istiyorum!
Türk
mühendislerin ABD’nin Planını nasıl uyguladıklarını denetlemeye gelen Amerikalı
uzmanlar, bir yolun bir yamaçtan aşağıya hangi çizgiyi izleyerek yapılacağını
hesaplarken, yöredeki köyden bir eşek
getirerek onu yamaçtan aşağı saldıklarını, eşeğin izlediği yolu da ellerindeki
paftaya işaretlediklerini görünce donakalmışlar.
Dehşet içinde Türk mühendislere ne
yaptıklarını sormuşlar. Onlar da eşeklerin içgüdüleriyle belirli eğilim
açısının üzerinde bir yol izlediklerini ve varılacak noktaya da en kısa yolu
bulduklarını yılların deneyimiyle bildiklerini, o nedenle de bu gibi durumda
eşek kullandıklarını söylemişler.”İyi
de” demiş Amerikalı uzmanlar Eşek
bulamadığınız zaman ne yapıyorsunuz? Aldıkları cevap da şu olmuş!
O zaman Amerika’dan
uzman getirtiyoruz! Yabancı uzman
hayranlarına duyurulur.
Yorumlar
Yorum Gönder