Mavi boğaz “bir defa görenlerini” kendine has cazibesi ile çekmeye devam ediyor.
Su hayatmış derdim. Ama ne kadar hayat olabileceğini görmeden “su hayatmış” diyemedim. Taki Mavi Boğazı dört mevsim gezene kadar. Suyun geçtiği taş bile ikiye ayrılmış ve ortasına cennetten bahçeler kondurmuş.
Mavi Boğazı ilk keşfedişim bir bahar günü idi. O zaman Mavi Köprüsünden Belkuyu Köprüsüne kadar gezme görme şansım olmuştu. Kışın Apa barajını n su seviyesi yükselince yer yer metrelerce suyun altında kalabilen o arazileri görünce suyun heybetinden korkuyor insan. Ama daha
geride, daha bu tarafta Kuşca ve Karayahya Köylerine ait olan bahçeleri gözlemleme şansı buluyorum bir yaz günü. Yem yeşil bahçeler, her türlü meyve ve sebze. Hayret ve hayranlık arasında kalıyorum bu bahçeleri izlerken. Hayret ediyorum, çünkü taş ile su arasında kalan 15-20 metrelik kalitesiz toprak yapıya sahip bir arazi üzerinde yeşilin her tonunu görebiliyorsunuz. Ve hayranlığım. Kuşca Ve Karayahya köylülerinin “ekmek” için girdikleri mücadele hayranlığa değer. Kuşça nerede bu bahçeler nerede.. Köylüler genelde yürüyerek ve merkeple geliyorlar bu bahçelere.. Sıcakta, kayaların arasında…. Alakaya maydanoz bir söz gibi gelebilir ama aklıma ilk gelen M. Kemal Atatürkün sözü. Köylü milletin efendisidir. Bir gün birileri bir millete efendi olacaksa, bu ancak ve ancak; bu helal ekmek peşinde kilometreler yürüyen azimli ve çalışkan insanlardan başkası olmamalıdır.
Birde Mavi Köprüsü ile Saray Köyü arasında kalan ve asıl güzellik olan kısmı var ki Mavi Boğazın… Mavi boğazdan solunuza doğru dönüp yürümenizi öneririm. Dedim ya dört mevsim görmeden anlaşılmıyor güzelliği. Şimdi görmek lazım oraları… Düşünün metrelerce yükseklikteki uçurumlardan küçük şelaler akıyor. Bu şelaleler galiba sadece bahara doğru akıyor. Çünkü daha önce hiç görmemiştim. Tertemiz pırıl pırıl yağmur ve kar suyu… İnsanın altına girip kendisini suya bırakası geliyor.
Belki doğumuzda olduğu için beklide boğaz olduğu için bahar erken geliyor oraya. Daha geçen hafta açmış badem ağaçları vardı. Bahar çiçekleri kayalıklarda ki yerlerini çoktan almışlar. Su deseniz kah coşkun sel misali, kah durgun ruhlar gibi….
Anlatılacak çok güzellikleri var Mavi Boğazın ama hepsini anlatmayayım ki içinde az da olsa merak uyandırabildiğim hemşehrilerim BİZİM olan saklı cennetlerimizi ziyaret edip ne kadar güzelliklere sahip olduğumuzun farkına varıp bu güzelliklere sahip çıkalım.
Yorumlar
Yorum Gönder